Son günlerde Amerika Birleşik Devletleri'nde gözler, eski başkan Donald Trump'ın ticaret politikaları üzerinde yoğunlaşmış durumda. Tarife uygulamaları ve ticaret kısıtlamaları, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri gerginleştirdi. Ancak, bu tartışmaların merkezinde, 1000’in üzerinde ekonomik uzman ve akademisyenin imzaladığı, Trump’ın uyguladığı tarife politikalarına yönelik karşıt bir bildiri yer alıyor. Bu bildiri, Amerika'nın ekonomik büyümesini tehdit eden önlemler karşısında, ekonomik topluluğun sesi olarak da kabul ediliyor.
Bildiride, ‘Tarife ve ticaret savaşları, sadece mal ve hizmetlerin maliyetini artırmakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli ekonomik büyüme hedeflerimizi de baltalar.’ denildi. Ekonomistler, özellikle düşük ve orta gelirli ailelerin, bu tarifeler nedeniyle artan maliyetlerle daha fazla zorlanacağını belirtiyor. Ayrıca, ham maddelerin ve temel tüketim ürünlerinin fiyatlarının artması, en fazla kayıpları dar gelirli kesimlerin yaşamasına yol açacak. Bu noktada bildiride, “Bütün bunlar, işsizlik oranlarını yükseltir ve toplumun en kırılgan kesimlerini daha da zor duruma sokar,” ifadesi dikkat çekiyor.
Trump'ın döneminde uygulamaya geçirilen tarifelerin, özellikle Çin ile yapılan ticaret savaşları sonucunda yoğunlaştığı biliniyor. Ekonomistler, bu durumun küresel ekonomik dengeleri sarstığını ve uluslararası işbirliğini zedelediğine dikkat çekiyor. Bildirinin imzacıları, hükümetin ticaret politikalarını yeniden gözden geçirerek, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini savunuyorlar.
Tarife karşıtı bildirinin arkasındaki ekonomistler, aynı zamanda alternatif çözümler sunmayı da ihmal etmiyor. Bildiride, "Ticaret engelleri yerine, yenilikçilik ve rekabetçilik oranlarını artırmaya yönelik politikalar geliştirmeliyiz," önerisi yer alıyor. Ekonomistler, özellikle eğitim, AR-GE yatırımları ve teknolojiye odaklanılması gerektiğini vurguluyor. Bu alanlara yapılacak yatırımların, uzun vadede Amerika'nın hem ekonomik gücünü artıracağını hem de dünya ticaretindeki yerini sağlamlaştıracağını savunuyorlar.
Bu bildiri, Trump'ın ticaret politikalarına karşı çıkan tek ses değil. Ülkedeki birçok ticaret odası ve sivil toplum kuruluşu da benzer argümanlar üzerinde durarak, hükümetin stratejilerini eleştiriyor. Ekonomik etkileri konusunda yapılan analizler, uzun vadede tarife uygulamalarının daha geniş bir ekonomik durgunluğa yol açabileceğini gösteriyor. Ekonomistler, bu nedenle hızlı bir dönüşüm ihtiyacının altını çiziyor.
Özetle, 1000’e yakın ekonomist, Donald Trump’ın uyguladığı tarife politikalarına karşı güçlü bir ses yükselterek, ekonominin sürdürülebilir büyüme hedeflerinden sapmaması gerektiğini savunuyor. Tarife savaşlarının ve korumacı politikaların, uzun vadede Amerika'nın ekonomik sağlığına ciddi zararlar verebileceği konusunda uyarılarda bulunarak, ulusal çıkarların korunmasını istemektedirler. Ekonomik kaygılarının yanı sıra sosyal adaletin de önemine dikkat çekiyorlar. Tarife karşıtı bildiri, ticari dengeleri yeniden değerlendirmenin ve daha kapsayıcı bir ekonomi politikası oluşturmanın gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu bağlamda, hem hükümete hem de iş dünyasına düşen sorumluluk, ekonomik kalkınmayı teşvik edici çözümler üretmek ve uygulamaktır.