Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı 2. Abdülhamid’in mirasını devralan ailesi, Galatasaray Adası için 15 yıl süren hukuki savaşı kazandıklarını duyurdu. Aile, adanın kendilerine ait olduğuna dair belgeleri sunarak, yıllarca süren belirsizlik ve mülkiyet davalarında son noktayı koymak istiyor. Bu gelişme, hem mülk sahipliği konusundaki tartışmaları alevlendirecek hem de İstanbul’un sembolik yerlerinden biri olan Galatasaray Adası'nın geleceğini etkileyecek bir adım olarak değerlendirilmekte.
Dava, 2008 yılında, Galatasaray Adası’nın mülkiyetiyle ilgili başlatılan tartışmalarla gün yüzüne çıkmıştı. 2. Abdülhamid’in mirasçılarının iddiaları, adanın çeşitli dönemlerde değişen sahiplik durumlarıyla daha da karmaşık hale geldi. Aile, Abdülhamid’in miras yoluyla adanın kendilerine ait olduğunu savunarak, yıllar boyunca mahkemelerde hak aradı. 2023 yılı itibarıyla, bu uzun süren yargı süreci nihayet bir sonuca ulaştı ve mahkeme, mirasçıların taleplerini kabul etti.
Mahkeme kararının ardından, Galatasaray Adası’nın geleceği konusunda beklentiler arttı. Adanın, İstanbul’un merkezinde yer alması ve turistik bir cazibe merkezi olması, davanın önemini daha da artırıyor. Mirasçıların avukatı, “Sonucu bekliyorduk ama bu kadar uzun sürmesini istemezdik. Tarihi bir sorumluluğumuz var ve bu sorumluluğu yerine getirmek için buradayız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Galatasaray Adası, İstanbul Boğazı’nda yer alan, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken özel bir alandır. Restoranlar, etkinlikler ve sosyal faaliyetler için sıkça tercih edilen ada, aynı zamanda tarihi bir geçmişe sahiptir. 2. Abdülhamid döneminde, adanın çeşitli kamusal etkinliklere ve sosyal organizasyonlara ev sahipliği yaptığı biliniyor. Bu bağlamda, mirasçıların adayı yeniden eski günlerine kavuşturma sözü vermesi, halk arasında heyecan yarattı.
İstanbul’un kalbinde yer alan Galatasaray Adası, bir zamanlar Osmanlı’nın gözde dinlenme yerlerinden biriydi. 2. Abdülhamid döneminde, sağlık ve tedavi amaçlı kullanılan adanın, mirasçıları tarafından yeniden canlandırılması planlanıyor. Aile, adanın tarihi dokusuna zarar vermeden, modern bir şekilde yeniden yapılandırma projeleri üzerinde çalışacaklarını duyurdu. Böylece hem tarihi değerlere sahip çıkılmış olacak hem de İstanbul’un sosyal hayatına katkı sağlanması hedefleniyor.
Sonuç olarak, bu dava sadece bir mülkiyet meselesi değil; aynı zamanda İstanbul’un kültürel ve tarihi mirasının geleceği ile de yakından ilişkili. 2. Abdülhamid’in mirasçıları, adayı devralarak, gelecekte hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktası haline getirmek için farklı projeler üzerinde çalışacaklarını müjdeledi. Şimdi gözler, Galatasaray Adası’ndaki değişim sürecine çevrildi. Mirasçıların yeni projeleri ve somut adımları, bilhassa İstanbul’un tarihine olan katkıları açısından merakla bekleniyor.