Son günlerde, özellikle Orta Doğu’daki jeopolitik gelişmeler gözlerimizi Suriye’ye çevirmişken, İsrail basını tarafından gündeme getirilen önemli bir iddia dikkat çekiyor. İddiaya göre, ABD, Suriye’deki askeri varlığını azaltmayı planlıyor. Bu durumun, hem bölgedeki güç dengeleri üzerinde hem de gelecekteki uluslararası ilişkiler açısından önemli etkileri olacağı öngörülüyor. Peki, bu çekilmenin ardında yatan sebepler neler? Ve bu durum, İsrail’i nasıl etkileyecek? İşte bu soruların yanıtlarını birlikte inceleyelim.
ABD, 2011 yılında Suriye iç savaşının patlak vermesi ile ülkede askeri varlık göstermeye başladı. Başlangıçta, IŞİD ile mücadele amacıyla bölgeye gönderilen Amerikan askerleri, zamanla Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın uzantısı olan YPG ile birlikte hareket etme kararı aldı. Bu siyasi tercih, birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. 2019 yılında Donald Trump'ın Suriye’den çekilme açıklaması yapması, ABD’nin stratejisini sorgulatan gelişmelerden biriydi. Ancak Biden yönetiminin uluslararası politikası değiştikten sonra, Suriye’de kalan Amerikan askerlerinin sayısı büyük ölçüde azalmadı. Ancak şimdi, İsrail basınında çıkan haberler, ABD’nin bölgedeki varlığını daha fazla sürdürmeyeceği yönünde.
Analistler, ABD’nin bu kararının bir dizi faktöre dayandığını vurguluyor. Öncelikle, son yıllarda Orta Doğu’daki dengelerin değişmesi ve İran’ın bölgedeki etkisinin artması, Washington’un Suriye’deki askeri varlığını sorgulatan başlıca nedenler arasında yer alıyor. Ayrıca, ABD’nin, bölgedeki kaynakları daha verimli kullanma çabası ile Suriye’nin yanı sıra başka noktalardaki stratejik konumlarını güçlendirmek istemesi de olası bir gerekçe olarak öne çıkıyor.
ABD’nin Suriye’den çekilmesi, kuşkusuz, başta İsrail olmak üzere bölgedeki ülkeleri derinden etkileyebilir. Burada dikkate alınması gereken bir diğer önemli husus, İsrail’in güvenlik kaygılarıdır. İran’ın Suriye’deki gücünü artırması ve İsrail’e yönelik tehdit oluşturabilecek gruplara destek vermesi, Tel Aviv’in endişeli bir süreci tetikleyen başlıca etkenlerden biri. Uzmanlar, ABD’nin Suriye’den çekilmesinin, İran’ın Suriye’deki etkisini artırmasına yol açabileceğini ve bu durumun, İsrail’in savunma stratejilerine darbe vurabileceğini savunuyor.
Özellikle İran'ın Suriye’ye yerleşmesi, İsrail’in güvenlik stratejilerine yönelik tehdit oluşturuyor. İsrail, Suriye’nin kuzey sınırında İran destekli grupların varlığını dikkatle izliyor. ABD’nin Suriye’den çekilmesi sonrasında İran, burada daha da etkinleşebilir ve bu durum, İsrail’in hava saldırılarına ve sınır güvenliğine yönelik operasyonlarını zorlaştırabilir. Sonuç olarak, bölgedeki istikrarın sağlanması, daha fazla belirsizlik yaratabilir.
Özellikle İsrail Dışişleri Bakanı’nın geçmişteki açıklamaları, ABD’nin desteği olmadan İran’la baş etmenin daha da zorlaşacağını göstermekte. Bu bağlamda ABD’nin geri çekilmesinin, Suriye’deki güç dengelerini bozabileceği ve sonuç olarak, uluslararası ilişkilerin yeniden şekillenmesine yol açabileceği düşünülüyor.
Sonuç olarak, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı, yalnızca Suğurlu bir gelişme değil, aynı zamanda Orta Doğu’daki güvenlik dinamiklerini tekrar gözden geçirme zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Bu süreçte, uluslararası aktörlerin nasıl pozisyon alacağı, gelecekteki bölgesel denklemleri belirleyen unsurlardan biri olacak. Tüm bu gelişmeler, hem bölge ülkeleri hem de dünya genelinde dikkatle izleniyor ve yaşanan her an, daha büyük resmin nasıl şekilleneceği konusunda belirleyici olabilecektir.