Birleşmiş Milletler (BM) genel kurulu, dünya genelindeki siyasi gelişmelerin şekillendiği önemli bir platformdur. Bu yılki zirve, Filistin meselesinin güncelliği ve uluslararası kamuoyunda yarattığı yankılar nedeniyle özellikle dikkat çekiyor. Filistin'in bağımsızlık mücadelesi, birçok ülke tarafından desteklenirken, bu durum uluslararası diplomasi arenasında sıcak tartışmalara yol açıyor. Peki, bu zirvede Filistin’i tanıma kararı alacak ülkeler hangileri olacak ve bu kararlar ne anlama geliyor? İşte, BM zirvesinde Filistin'i tanımaya yönelik olası durum ve olası ülkeler üzerine kapsamlı bir değerlendirme.
Filistin’in tanınması, yaklaşık 70 yıllık bir tarihi süreçte şekillenen çatışmalar, müzakereler ve diplomatik çabaların bir sonucudur. Filistin, 1988 yılında bağımsızlığını ilan ettiğinden beri, Birleşmiş Milletler nezdinde tanınma mücadelesi vermektedir. 2012 yılında BM Genel Kurulu tarafından “Gözlemci Devlet” statüsüyle tanınmasının ardından, birçok ülke Filistin'in bağımsız bir devlet olarak tanınmasına destek vermeye başladı. Bu yılki BM zirvesinde, Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısında artış olup olmayacağı merak konusu. Özellikle Latin Amerika, Asya ve Afrika’nın belirli ülkeleri, Filistin’i tanıma konusunda öncülük eden ülkeler arasında yer alıyor.
Filistin'i destekleyen ülkelerin sayısı, özellikle son yıllarda artış göstermiş durumda. 2023 yılı itibarıyla, Filistin’in 138 ülke tarafından bağımsız bir devlet olarak tanındığı bilinmektedir. Ancak, BM zirvesi sırasında bu rakamın değişip değişmeyeceği hakkında birçok spekülasyon var. Zirvenin başlıca gündem maddelerinden birinin Filistin konusu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, özellikle Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin bu konuda nasıl bir tavır sergileyeceği büyük önem taşımaktadır. Arap Birliği, Filistin’in bağımsızlığını destekleyen en güçlü organizasyonlardan biri olarak dikkat çekiyor. Dolayısıyla, zirvede alınacak kararların sadece Filistin’in değil, aynı zamanda bölgedeki siyasi dinamiklerin de şekillenmesine neden olabileceği öngörülüyor.
Bu zirvede, özellikle Türkiye, İran, Malezya ve Endonezya gibi ülkelerin Filistin’e destek vermesi bekleniyor. Bu ülkelerin liderleri, Filistin’in bağımsızlık mücadelesine olan desteklerini vurgulamak için konuşmalar yapacaklar. Türkiye’nin, geçmiş yıllarda Filistin’e verdiği destek ve BM nezdindeki girişimleri göz önünde bulundurulduğunda, zirve sırasında Filistin’in statüsü ile ilgili yapılan girişimlerin büyük bir önem taşıdığı söylenebilir.
Ayrıca, Batı Avrupa ve Amerika’nın bazı ülkeleri, yine BM zirvesinde bu konuyla ilgili farklı tutumlar sergileyebiliyor. Bazı ülkelerin Filistin’i tanıma amacı güden açıklamalara yer vermesi, diğer taraftan AB ülkelerinin bu durum karşısında nasıl bir tutum alacağı hakkında belirsizlikler yaratabilir.
Sonuç olarak, 2023 BM zirvesi, uluslararası diplomanin geleceğinde önemli bir dönemeç olma özelliği taşıyor. Filistin’in statüsü ile ilgili yapılacak tartışmalar ve alınacak kararlar, sadece Orta Doğu’yu değil, tüm dünyayı etkileyebilecek nitelikte. Diplomatik ilişkilerin yeniden şekillendiği bu günlerde, Filistin’i tanıyan ülkelerin kimler olacağı ve bu sürecin nasıl gelişeceği, uluslararası basında oldukça fazla yer kaplayacak gibi görünüyor. Filistin’in bağımsızlık mücadelesine destek veren ülkelerin sayısındaki artış, dünya genelinde bu meseleye olan duyarlılık ve destekle birleştiğinde, gelecekte nelerin olabileceği konusunda bize ipuçları verebilir.