Butlan, hukuk terimi olarak geçerliliği bulunmayan bir sözleşmeyi ifade eder. Bir sözleşme, butlan durumunda olduğunda, başlangıçta kurulan hukuki ilişkilerin hiç var olmamış sayılması anlamına gelir. Butlan, genellikle belirli hukuki unsurların eksikliği veya mevzuata aykırılık durumlarında gündeme gelir. Özellikle medeni hukuk alanında sıkça karşılaşılan bir kavram olan butlan, birçok çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilmektedir. Bu yazımızda, mutlak butlan ve neden uygulandığı hakkında kapsamlı bir bilgi vereceğiz.
Mutlak butlan, bir sözleşmenin geçerliliğini tamamen ortadan kaldıran bir durumdur. Bu tür bir butlan, herhangi bir sözleşmenin geçerliliği için gerekli olan temel unsurların (tarafların ehliyeti, konu, irade beyanı gibi) eksikliği veya hukuka aykırılık, kamu düzenine aykırılık gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Örneğin, yasadışı bir konu üzerine kurulan bir sözleşme ya da taraflardan birinin fiil ehliyetine sahip olmaması durumunda bu sözleşme mutlak butlan kapsamına girer ve geçersiz sayılır. Mutlak butlan durumunda, nitelik itibarıyla hiçbir tarafın, bu geçersizlik kararına itiraz etme hakkı yoktur.
Bu noktada, mutlak butlan ile ilgili bir diğer önemli unsur, bu tür bir geçersizliğin mahkeme tarafından re'sen yani tarafların talebi olmaksızın dikkate alınmasıdır. Bu durum, mutlak butlanın, relative butlan gibi belirli koşullara bağlı olmayan bir geçersizlik türü olduğu anlamına gelir. Yani, tarafların hatalarında ya da irade beyanlarındaki eksikliklerde bir anlaşmazlık varsa, mutlak butlan durumu geçerliliğini yitirmemektedir.
Mutlak butlan, esas itibarıyla hukukun amaçlarına aykırı olan sözleşmelerin geçerliliğinin ortadan kaldırılması amacıyla uygulanır. Bu tür durumlarda, hukukun temel ilkeleri olan adalet, eşitlik ve kamu düzeninin korunması ön plana çıkar. Örneğin, bir sözleşmede belirtilen konu uluslararası uyuşturucu ticareti gibi yasadışı bir faaliyetse, bu durumda mutlak butlan kararı devreye girer. Çünkü böyle bir sözleşmenin yol açacağı toplumsal zararın önüne geçilmesi gerekmektedir.
Bir başka örnek vermek gerekirse, akli dengesi yerinde olmayan bir bireyin bir sözleşmeyi imzalaması durumunda, bu bireyin irade beyanı geçerli kabul edilmez ve dolayısıyla da sözleşme mutlak butlan hükümlerine tabi olur. Çünkü, sözleşme yapabilme ehliyeti olmayan bireylerin irade beyanlarının hukuki sonuç doğurma yetkisi yoktur.
Ancak mutlak butlan kararının uygulanması yalnızca yasadışı faaliyetlerde geçerli değildir. Aynı zamanda, kamu düzenine aykırı olan sözleşme hükümlerinin hükmü altına giren durumlarda da mutlak butlan devreye girebilir. Örneğin, bazı iş sözleşmelerinde, işçi ve işveren arasında eşit olmayan şartlar ve haksız rekabet unsurları bulunuyorsa, bu sözleşmelerin geçerliliği tartışmaya açılabilir ve mutlak butlan gerekçesiyle geçersiz sayılması mümkündür.
Özetle, butlan kavramı, hukukun belirli kurallarının ihlali sonucunda ortaya çıkan geçersizlik durumunu ifade etmektedir. Mutlak butlan ise, geçerliliği tamamen ortadan kaldıran unsurların bulunduğu durumlarda uygulanmaktadır. Bu tür sözleşmeler, hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu için geçerliliği yok sayılmakta ve taraflar arasında herhangi bir hukuki bağ kurulmamaktadır. Dolayısıyla, hukuki süreçlerde dikkat edilmesi gereken temel unsurlar arasında yer alan butlan kavramı, hem bireyler hem de kurumlar için önemli sonuçlar doğurabilecek bir konudur.