Çin ekonomisi, son yıllarda birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen büyüme hızını korumayı başardı. Özellikle ABD'nin eski Başkanı Donald Trump döneminde uygulanan ticaret politikaları ve tarife artırımları, Çin’in yurt dışındaki ticaretini olumsuz etkilemiş gibi görünmesine rağmen, bu durum Çin'in iç dinamiklerinden kaynaklanan dayanıklılığı ile aşılabilmiştir. Özellikle 2023 yılı itibarıyla, Çin’in ekonomik büyüme oranları, birçok uzman tarafından beklenmedik bir olumlu performans olarak değerlendiriliyor.
Birçok analist, bu büyümenin ardında yatan temel nedenlerin arasında iç talepteki artış, hükümetin aldığı teşvik önlemleri ve küresel ekonomik koşulların etken olduğunu belirtmektedir. Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için altyapı projelerine ciddi yatırımlar yaparak, işsizliği azaltmayı ve tüketimi artırmayı hedeflemiştir. Bu tür yatırımlar, ekonominin büyüme hızına katkıda bulunmuş ve ülkenin genel ekonomik yapısının sağlamlaştırılmasına yardımcı olmuştur.
Öte yandan, Çin’in üretim ve ihracat odağındaki güçlü yapısı da ekonominin büyümesine önemli bir katkı sağlamaktadır. Çağdaş endüstriyel projeler ve teknolojik yatırımlar, Çin'i dünya çapında üretim merkezi haline getirmiştir. Bu durumu göz önünde bulundurarak, pek çok ülke, tedarik zincirlerinde Çin'e bağımlılığı korumayı sürdürmektedir.
Trump döneminde uygulanan tarife savaşları, birçok analiste göre, bu büyümeyi tehdit eden unsurlardan biriydi. Yüksek tarifeler, Çin’in ABD ile olan ticaretinde bazı kabuk değişimlerine neden olsa da, Çin’in iç pazarına olan talep ve hükümeti tarafından verilen destekler, bu olumsuz etkiyi büyük ölçüde azaltmıştır. 2023 itibarıyla, birçok ülkenin yaşadığı ekonomik duraklama ve belirsizlikler, Çin’in büyümesine yönelik olumlu sinyaller vermiştir.
İlgili veriler, Çin’in ekonomik büyümesinde iç talebin artış gösterdiğini ve bunun temel nedenlerinin başında kamu harcamalarındaki artış ve özel sektörün gelişimi olduğunu göstermektedir. İleri teknoloji üretimi ve yeşil enerji yatırımına ağırlık veren ekonomik model, Çin'in global ekonomik sistemdeki yerini daha da güçlendirmektedir.
Sonuç olarak, Çin ekonomisi, Trump yönetiminin uygulamalarına rağmen güçlü bir büyüme göstererek dünya ekonomisindeki önemli rolünü korumayı başarmıştır. Hem iç talep hem de dış ticaret dengesi göz önüne alındığında, süreç içerisinde daha çok adaptasyon ve yenilik görüleceği öngörülmektedir. Böylece, Çin'in sonraki yıllarda da büyüme ivmesini sürdüreceği düşünülmektedir.