İstanbul, tarih boyunca pek çok felaket yaşamış büyük bir metropol. Son günlerde artan deprem aktiviteleri, İstanbulluları tekrar tedirgin etmeye başladı. 2023 yılının Ekim ayında gerçekleşen deprem, özellikle Marmara Bölgesi'ndeki önemli ilçelerde hissedildi. USGS (Amerikan Jeolojik Araştırmalar Kurumu) tarafından sağlanan verilere göre, bu deprem insanları sokağa dökerek paniğe neden oldu. Peki, bu deprem İstanbul'un hangi ilçelerinde hangi şiddette hissedildi? Tüm bu soruların yanıtı haberimizde.
Deprem, yer yüzeyinin altındaki levhaların hareketleri sonucu meydana gelen doğal bir olaydır. İstanbul için deprem, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer aldığından hayati bir tehdit oluşturuyor. 2023 yılının Ekim ayının ortalarında, İstanbul'un çeşitli bölgelerinde hissedilen deprem, yerel halk üzerinde kaygı yarattı. Yer altı sarsıntılarının yanı sıra, binaların yapısal güvenliği de tekrar gündeme geldi. Uzmanlar, İstanbul'un deprem gerçeğine hazırlıklı olmasının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Son deprem, İstanbul’un özellikle merkezi noktalarında yoğun biçimde hissedildi. Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Bakırköy ve Üsküdar gibi ana ilçelerde, yerel halk sarsıntıyı hissetti. Mesela, Beşiktaş’ta birçok vatandaş, evlerinden çıkarken büyük bir korku yaşadı. Hemen ardından sosyal medya hesaplarından, hissettikleri sarsıntıyı paylaştılar. Şişli’de ise, deprem anında bazı binalarda hafif hasarlar meydana geldiği bildirildi. Bu hadise, İstanbul’daki yapıların sağlamlığının tekrar gözden geçirilmesine sebep oldu.
Kadıköy ve Bakırköy'de de hissedilen deprem, birçok insanın panik anlarını yaşamalarına neden oldu. Özellikle kalabalık saatlerde, sokaklarda koşuşturan insanlar yangın merdivenlerine yönelmeye başladı. Yetkililer, deprem sonrası hızlı bir şekilde hasar tespit çalışmalarına başladı.
Sonuç olarak, İstanbul'da yaşanan bu sarsıntı, şehrin doğal afetlere karşı hazırlıklı olmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. USGS'nin anlık verileri ve uzmanların görüşleri doğrultusunda, vatandaşların deprem konusunda bilgilendirilmesi, önümüzdeki süreçte daha da önemli hale gelecektir. Unutulmamalıdır ki, deprem sadece bir doğal olay değil; aynı zamanda toplumsal bilinç ve hazır olma meselesidir.