Kartalkaya, Türkiye'nin en gözde kayak merkezlerinden biri olarak bilinirken, geçtiğimiz günlerde burada yaşanan talihsiz bir olay, bölgeyi derinden sarstı. Yaşanan bir trafik kazasında ailesini kaybeden 30 yaşındaki Ahmet Doğan, hem acısını paylaşıyor hem de adalet arayışındaki kararlılığını vurguluyor. Doğan, yaşadığı bu trajedinin ardından "Emsal karar çıkmalı" diyerek, benzer kazaların önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kartalkaya'nın ünlü kayak virajlarındaki kazada, Doğan’ın eşi ve iki çocuğu hayatlarını kaybetti. Olay, hem yerel hem de ulusal medyada geniş yankı buldu. Kaza sonrasında olay yerine gelen güvenlik güçleri, detaylı bir inceleme başlattı. Olayın sorumluları üzerinde yapılan araştırmalar, sürücü hatası, yeterli güvenlik önlemleri alınmaması ve altyapı eksikliklerini gündeme getirdi. Ancak Doğan, bu durumu yeterli bulmuyor. "Benim ailem geri gelmeyecek, ama başkalarının acı çekmesini istemiyorum," diyerek sürdürdüğü mücadelesini gerektiğinde sona kadar götüreceğini ifade ediyor.
Doğan, yaşadığı kaybın kendisi için çok yıkıcı olduğunu dile getirirken, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk taşıdığını düşünüyor. Herkese açık bir mektup yayınlayarak, devletin ve yürütme organlarının bu tür kazalar sonrası daha etkin ve caydırıcı önlemler alması gerektiğinin altını çizdi. Doğan, "Emsal kararların çıkması, benzer olayların tekrar yaşanmaması adına şart. Sadece benim değil, başka ailelerin de yaşadığı acıları azaltmak için birlikte hareket etmeliyiz," diyor.
Konu hakkında açıklama yapan yerel yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirtirken, Doğan’ın talebe kayıtsız kalmayacaklarını vurguladı. Ancak Doğan, yetkililerin söylemlerinin somut adımlara dönüşmesini istiyor. “Somut adımlar atılmadıkça daha fazla kayıp vermeye mahkumuz. Kuralların sıkı bir şekilde uygulanması ve uygun güvenlik önlemlerinin alınması şart,” şeklinde konuştu.
Kartalkaya'daki güvenlik standartlarının artırılması ve bu tür felaketlerin önüne geçilmesi için yapılan öneriler, çeşitli dernekler ve sivil toplum kuruluşları tarafından da destekleniyor. Doğan, bu mücadelede yalnız olmadığını hissettiğini belirtiyor. “Acil önlemler alınmazsa, bunun utancı kimsenin üstünden kalkmaz,” diyerek duyduğu endişeyi dile getiriyor.
Yaşanan kaza sonrası Doğan ve destekçileri, 'Adalet İçin Kartalkaya' adı altında bir kampanya başlatmayı planlıyor. Bu kampanya ile, hem kamuoyunu bilinçlendirmeyi hem de kaybedilen hayatların unutulmaması adına bir farkındalık yaratmayı hedefliyorlar. Doğan, “Benim başıma geldi, ama bir başkasının da başına gelmemesi için mücadelemiz sürecek,” diyerek toplumsal bir dayanışma çağrısı yapıyor.
Kartalkaya'nın tanıtımını ve turizm potansiyelini artırmak amacıyla yapılan çalışmalar, güvenlik endişeleri nedeniyle olumsuz etkileniyor. Turizm sektörü temsilcileri ise, bu tür olayların yaşanmasının sektöre duyulan güveni sarstığını ifade ediyor. “Kazaların yaşanmaması için hem işletmelerin hem de devletin üzerine düşeni yapması gerekiyor,” diyen bir turizmci, durumun aciliyeti üzerine dikkat çekiyor.
Doğan’ın yanında olan aile fertleri ve arkadaşları, yaşanan bu travmanın yalnızca kendilerini değil, tüm toplumu etkilediğini belirtiyor. “Bir kaybın ardından ikinci bir kaybı önlemek için harekete geçmek gerekli,” diyen destekçiler, Doğan’ın adalet arayışına güç katma konusunda kararlılar. Ayrıca, sosyal medya platformları üzerinden başlatılan kampanyalarla daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyorlar.
Sonuç olarak, Kartalkaya’da yaşanan bu üzücü olay, yalnızca Doğan’ın değil, birçok insanın hayatına etki eden bir trajedi haline gelmiştir. Doğan’ın adalet arayışı, hem kendi acısının hem de toplumsal bir değişimin simgesi olma yolunda ilerliyor. Emsal niteliğinde bir kararın çıkarılması, sadece mevcut sorunu çözmekle kalmayacak, gelecekte benzer kazaların önüne geçilmesi adına da umut ışığı olacaktır. Bu nedenle, hem yetkililerin hem de toplumun bu çağrıya kulak vermesi büyük önem taşıyor.