Geçtiğimiz hafta Kartalkaya'da meydana gelen talihsiz bir kaza, tüm Türkiye’yi derin bir üzüntüye boğdu. Kayak yaparken hayatını kaybeden bir aile, tüyler ürpertici bir olayla gündeme geldi. Bu olayda ailesini kaybeden Doğan, yaşananların ardından adalet arayışında olduğunu ifade ederek, "Emsal karar çıkmalı" dedi. Yaşadığı acıyı ve kayıplarını dile getirirken, diğer ailelerin de benzer trajediler yaşamaması adına hukukun daha etkili bir şekilde işlemesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kartalkaya'da yaşanan kaza, aslında yazılıp çizilen birçok hikayeden bir tanesi. Ancak Doğan ailesinin yaşadığı kayıp, derhal dikkate alınması gereken bir durum. Olay günü kayak yapmaya giden aile, karın yoğun olduğu bir alanda kayarak büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Maalesef ki bu kazadan sağ kurtulan olmadı ve bu durum, Doğan'ın hayatını bir daha asla eskisi gibi yaşamasına olanak tanımadı.
Doğan, olaydan sonra yaşadığı psikolojik travmayı atlatmakta zorlandığını belirterek, “Böylesine bir acı yaşamak, ruhumda derin yaralar açtı. Ailemin kaybı, hayatımın en zor anı oldu”, sözleriyle hissettiği duyguları ifade etti. Bununla birlikte, yaşanan bu tür kazaların önüne geçilmesi amacıyla hukuksal anlamda bir adım atılması gerektiğini savundu. "Hukuk kurumları, benzer olayların yaşanmaması için emsal niteliğinde kararlar almalı," diye konuştu.
Doğan’ın bu talebi, sadece kendi acısını hafifletmek adına değil, tüm kayıplar için geçerli bir durum. Kayak alanlarının güvenliğinin artırılması, gerekli önlemlerin alınması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması, toplumdaki farkındalığı artıracak ve benzer olayların yaşanmasının önüne geçecektir. Doğan, olayın ardından bazı yetkililere ve kurumlara başvuruda bulunarak, sorumluluğun üstlenilmesi için resmi yollara başvurmuş durumda.
Yaşanan bu acı olay, sadece bir aileyi etkilemekle kalmayıp, toplumun her kesimini derinden sarsmıştır. Ülkemizin önde gelen kayak merkezlerinden biri olan Kartalkaya'da, benzer kazaların önlenmesi için neler yapılması gerektiği artık gündemde. Almanya gibi kayak turizminin geliştiği ülkelerde, bu tür tesislerde alınan güvenlik önlemleri ve düzenlemeler, Türkiye'deki kayak merkezleri için örnek teşkil edebilir. Dolayısıyla, Doğan'ın çağrısı, kamuoyunda ses getirebilir ve bu durumdan dersler çıkarılmasına zemin hazırlayabilir.
Doğan ayrıca, sosyal medya üzerinden yapılan destek mesajlarının kendisini bir nebze olsun teselli ettiğini belirtti. “Düşünceleriyle yanımda olan herkese teşekkür ediyorum. Bu süreçte yalnız olmadığımı hissetmek çok önemli,” diyerek yaşadığı dayanışma duygusunu ifade etti. Bu tür trajedilerin önlenmesi konusunda, toplumsal bir bilinç oluşturmanın gerekliliğini de vurgulayan Doğan, “İnsan yaşamı bu kadar kıymetliyken, herkesin üzerine düşen sorumluluğu alması gerekiyor,” şeklinde konuştu.
Sonuç olarak, Kartalkaya’da yaşanan bu olay, yalnızca bir kaza değil, aynı zamanda toplumun adalet ve güvenlik algısının da sorgulanmasına vesile oldu. Doğan’ın mücadelesi ve emsal karar talebi, bu tür acıların bir daha yaşanmaması adına önemli bir adım olabilir. Hukukun, adaletin ve güvenliğin herkes için sağlanması dileğiyle, Doğan ve onun gibilerin sesine kulak verilmesi, tüm toplumun yararına olacaktır. Halbuki her bir insanın yaşamı, bir diğerinden daha değerli. Bu nedenle, adaletin tecelli etmesi için gereken her şeyin yapılması gerektiği aşikardır.