58 yıldır aynı mekânda, tam 20 metrekarelik bir dükkanda hayat bulmuş bir hikaye var. Zamanın durmaması için çalışan bir usta, bu mekânı sadece bir iş yeri olmaktan çıkarıp, anıların ve deneyimlerin birikimi haline getirmiş. Her nesil, dükkanın kapısından içeri girerek sadece ürün almakla kalmıyor; aynı zamanda geçmişle, anılarla ve zamanın gerçek anlamıyla da tanışıyor. Bu dükkanda geçen her dakika, zamanın değerine dair derin bir anlayış sunuyor. İlk olarak 1965 yılında açılan bu küçük dükkanda, geçirdiği yıllar boyunca pek çok insanın hayatına dokunan bir serüven yazılmış.
1965 yılında, henüz genç bir zanaatkar olan Mehmet Usta, İstanbul'un kalabalık sokaklarında, henüz dijital teknolojilerin henüz söz konusu bile olmadığı bir dönemde, abonelik usulü saat tamiri yapan bir dükkan açmaya karar verdi. O zamanlar bir hayali gerçekleştirmeye çalışan genç bir adamdı. Mehmet Usta'nın ilk dükkanı, 20 metrekarelik bir alanda, basit ama işlevsel bir yapıda öpp bir saat tamir atölyesi olarak dizayn edildi. Zamanla bu dükkanın sadece bir işletme değil, bir yaşam alanı olduğu anlaşıldı.
İlk müşterileri, komşuları ve çevre esnaflar oldu. Her müşterisiyle bir dostluk kurarak, onlara sadece hizmet vermekle kalmadı; aynı zamanda hayata dair birçok hikaye paylaşma fırsatı buldu. Zamanla ustanın, gençliğinde başladığı bu serüven, yıllar geçtikçe, sadece saat tamiri değil, aynı zamanda bir kültür ve anı merkezi haline geldi. İnsanlar, zamanın geçişini ve yaşamın anlık değerini burada yeniden keşfediyor. Dükkanın duvarları, yıllar içerisinde yüzlerce insanın anılarına tanıklık etti.
Günümüzde, dijitalleşmenin ve hızlı yaşam temposunun hakim olduğu bir dünyada, Mehmet Usta’nın bu küçük dükkanında hâlâ geleneksel yöntemlerle saat tamiri yapılmaya devam ediyor. Usta, her saati özenle tamir ederken, aynı zamanda teknolojiye de ayak uydurdu. Hem geçmişin ruhunu yaşatıyor hem de yenilikleri takip ediyor. Ara sıra gelen gençler, ilk defa saat tamirinin nasıl yapıldığını öğrenirken, ustadan zamanın ne denli değerli olduğunu bir kez daha anlıyorlar. Ustanın tarif ettiği kıymetli anlar, geçmişin tecrübeleriyle harmanlanıyor ve bu genç nesle aktarılıyor.
Dükkanın kapısından içeri adım atan herkes, birer hikaye sahibi. Her saat, sadece bir nesne değil; yaşamın bir parçası, anıların taşıyıcısı. Mehmet Usta, sadece saatleri tamir etmekle kalmıyor, hayata dair birikimlerini, felsefelerini de paylaşıyor. Zamanın kıymetini ve geçici doğasını anlatıyor. Her saat, bir anı taşıyor; her anı ise zamanın değerini gözler önüne seriyor. Sonuç olarak, 58 yıldır bu küçük dükkan, sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda zamanın ve anıların kutusu haline gelmiştir.
Mehmet Usta’nın dükkanında zaman durmuyor, aksine her yeni gün, geçmişin hatıralarının üzerine yeni hikayeler ekliyor. Doğru anlamda bir zaman ustası olarak, gelecek nesillere bu değeri aktarma çabası içindeki Mehmet Usta, sadece bir saat tamircisi değil; aynı zamanda zamanın anlamını arayan bir yaşam kaynağı. Özetle, 20 metrekarelik bu dükkan, yarım asrı aşkın süredir zamanın durmaması için çalışan ve geçmişle geleceği birleştiren bir kültür alanı olarak önemli bir yere sahiptir.