Ukrayna'nın mevcut durumu, dünya genelinde dikkatle izleniyor. Ülkenin en önemli liderlerinden biri olan Volodymyr Zelenski, seçimle başa gelmesinin ardından reformlar ve değişim vaatleriyle büyük bir destek almıştı. Ancak, bazı siyasi gözlemciler ve muhalefet temsilcileri, Zelenski'nin yönetim şekli ve uygulamalarıyla, selefi Petro Poroşenko'nun yönetim tarzına benzer hatalar yaptığı konusunda ciddi eleştiriler yöneltiyor. İçinde bulunduğumuz bu kritik dönemde, Zelenski’nin attığı adımlar ve gerçekleştirdiği politikalar, hem iç hem de dış politika alanında tartışmalara yol açıyor.
Zelenski, 2019 yılında başkanlık görevine geldiğinde, ülkenin kurtuluşu için yeni bir umut ışığı olarak görülüyordu. Yolsuzlukla mücadele, ekonomik reformlar ve barış süreci konularında güçlü taahhütlerde bulunan Zelenski, ilk zamanlarda kamuoyunun büyük bir desteğini arkasına almıştı. Ancak, zamanla bu destek azaltmaya başladı ve çoğu insan, mevcut yönetimin, önceki dönemlerde yaşanan sorunlara çözüm üretebilme kapasitesine sahip olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Özellikle Zelenski’nin iktidarı döneminde yaşanan olaylar, halk arasında “Selefinden farklı değil” algısını güçlendirdi. Hükümet, zaman zaman Poroşenko dönemini eleştiren bir dille, bazı uygulamaların ise benzerlikler gösterdiği eleştirileri ile karşılaşıyor. Özellikle ekonomi politikaları ve yolsuzlukla mücadele konularındaki yavaş ilerleme, toplumun gözünde benzerlik yaratıyor.
Ukrayna, savaşın andan itibaren hem siyasi hem de ekonomik krizlerle başa çıkmaya çalışıyor. Zelenski’nin liderliğinde, halen çözülmemiş yolsuzluk skandalları ve ekonomik dengesizlikler söz konusu. Eleştirmenler, bu durumun Poroşenko'nun yönetimiyle büyük benzerlikler taşıdığını belirtiyorlar. Geçmişte yaşanan yolsuzluklar ve üst düzey yetkililerin sık sık suçlanması, bu eleştirilerin temelini oluşturuyor.
Zafer bekleyen halk ise, şeffaf bir yönetim ve adil bir ekonomi arzu ediyor. Ancak, hali hazırda planlanan reformların uygulanmasında yaşanan gecikmeler, Zelenski'nin destekçilerinin bile kaygı duymasına neden oluyor. Zamanla artan eleştiriler, özellikle Ukrayna'nın kuzeydoğusunda yaşanan gerilimlerle birleşince, Zelenski üzerine büyük bir yük bindiriyor.
Sonuç olarak, Zelenski’nin yönetimi, sonuçta ne olursa olsun, geçmişte yaşanan hataları tekrar edeceği korkusuyla karşı karşıya. Bu noktada, ne kadar etkili bir liderlik sergileyeceği ve halkın bu liderliğe olan güveninin ne düzeye yükseleceği belirleyici olacaktır. Eğer geçen süre zarfında ilerleme kaydedemezse, geçmişteki eleştirilerin yansıması olarak, Zelenski’nin adı da Poroşenko ile birlikte anılabilir.
Bütün bu konular ışığında, Ukrayna'nın geleceği hakkında yapılacak değerlendirmelerin nasıl şekilleneceği merak konusu. Sadece Zelenski'nin yönetimi değil, tüm toplumun ülkenin kaderini etkileyen bu siyasete katkısı da önemli olacak. Artık tek bir liderin kararlarıyla değil, halkın katılımıyla yürütülen bir yönetim anlayışına ihtiyaç var.